Yine yeniden dört yıl aran sonra tekrardan aşk sarmaşığının filizlendiğini görmek beni neşelendirdi mi yoksa daha da hüzne mi boğdu bilemiyorum. Ama şu an içimde olanı söylemek gerekirse yine tatlı bir heyecan her görüşte yeni bir tat peydah oluyor damağımda. Âşık olmayı unutmuşum daha doğrusu aşkın nasıl tesir ettiğini. Şimdi düşünüyorum da yeni limana yol almak ne kadar güvenli? Her defasında yorgun kalbimin atışlarıyla baş başa kaldığımı bile bile yine de bu yola çıkabilecek cesareti nerden buluyorum? Kim bilir belki de hala içimde umut tohumlarının tekrardan yeşermeye yüz tutmasındandır. Belki de artık aşkın bana çektirdiği acıların ve içime dökülen gözyaşlarımın bana verdiği olgunluğun meyvelerini toplama zamanım gelmiştir. Her şey mümkün; ama biliyorum ki bu umut tekrardan solacak toplamaya başladığım meyveler yine acı çıkacak ve ben yine yeniden kendimle baş başa bir hayata doğru yola koyulacağım. Yine de korkularımın yerini bambaşka duyguya teslim etmenin de dayanılmaz mutluluğunu yaşıyorum. Şimdilik bana zarar vermeye başlayana kadar iyi böyle.
Ya sonra?
Sonra yine uykusuz geceler, yine kendime küfretmeler eşliğinde biten günler beni bekler. Sonra yine şiirler yazmaya koyulurum belki de daha güzellerini yazarım. Yine deli gibi onu düşünür saçma saçma hayallere dalarım. Sonra ölümle içli dışlı olur, ondan bahseder ondan dem vururum. Belki de eski hatıralara dalıp senli günler deyip hiç söylemeseydim keşke’li cümlelerle kendime kızar aşık olmayacağım diye kendime sözler veririm.
Eğer iyi giderse kaderim, gözlerim buluşursa sevdiğimin gözlerinde bu sefer kaderi yendim derim.
Belki de ya sonra diye düşünmeme, ölümle yatıp pişmanlıkla uyanmama hiç gerek kalmaz. Belki de bundan sonra ya olursa diye yaşarım.
Umutsuz kimse olsun ki bir zamanlar umut etmemiş olsun.
Umutlarımın sönüp umutsuz biri olup çıkmamam dileğiyle…